12 Mayıs 2007 Cumartesi

YEŞİL KIZ

YEŞİL KIZ

Biri silahsız, bıçaksız
Yaralıyor seni
Belki de öleceksin
Artık o küçük bedenin
Taşımıyor seni
Güleç bir çocuk geliyor
Sanki yeryüzünden değil
Öyle yumuşak ki yüzü
Gözlerim dokunuyor yanaklarına
Biri zamansız hırpalıyor beni
Artık saçlarımı da taramıyorum.
Biri ‘’ gel’’ diyor
Aniden kıvrılıyor dünyama
Sessizce bir kibrit yakıyor.
İçim şenleniyor.
Hangi gezegendeyim bilmiyorum
Bazen günlerce güneş
Bazen aylarca gece yaşıyorum.
Yeşil kızı kaybediyorum
Siyah elbiseler giydirmişler
Gözlerine bile...
Sende çalıyorsun payını
Bu kadar zamansız
Nasıl olabilirsin?

Mehmet GÜNAYDIN (NIRVANA)

Karalama

Bazen parçalanıyorum,Bazen geçmişim parçalanıyor,
İçim sökülüyor,Kıvranıyorum.
Her gün bir şeyleri yitiriyoruz,
Ve eksik,Ve kopuk,Yaşamaya devam ediyoruz,
Hiçbir şey olmamış gibi...Yıllarca biriktiriyoruz kayıplarımızı,
Sonra da sahipleniyoruz hepsini,
Kaldırıyoruz kadehleri tükenmişliğimize,
Bitkinim,Çok yorgunum,Artık hiçbir şey teselli etmiyor.
Bu hasta toplumun,Bu kokuşmuş toplumun,
Bireyi olmak kahrediyor beni,
Oysa kimsesiz bir çocuğa şeker almak istiyorum,
Balonlar uçurmak gökyüzüne,
Duvarlara aykırı şeyler yazmak istiyorum.
Dünyanın her köşesine,Her dilde,
Seni seviyorum yazmalı!
Bu kadar zor mu paylaşabilmek?
Demek sadece barları paylaşabiliyoruz
O bar senin, bu bar benim,İçin ruhunuzu için!
Böyle insanca yaşamaya devam edin!
Satın kendinizi satın!Tabii hala bir şeyseniz...
Ve biz insanlar;Yani duygularıyla yaşayan gerçek insanlar,
Yani mantığı reddedenler,Öylesine acı çekiyoruz ki;
Nerdeyse ruhumuz kaçacak bizden,
Söylediğimiz yalanlarla,Gizlediğimiz gerçeklerle,
Bizi baş başa bırakacak,Kaçacak ruhumuz.
Dayan diyecek, dayan!Nasıl katlanırsan katlan hayata!
Off.... dayanamıyorumGücüm yok!
Uyum sağlayamıyorum hayatın kurallarına,
Yüreksiz insanlara isyanım!Düşündükçe yılıyorum,
Ve ayakta durmakta zorlanıyorum,
Her gün daha çok azalıyor,
Direncim ve savaşma gücüm.
Ama pamuk ipliği de olsa, yaşamla bağım,
Elimdeki son çabayı da harcıyorumTutunuyorum hayata
Sevmesem de kendiminkini.... Mehmet GÜNAYDIN. (NIRVANA)

Delice Bir Düzende

Delice bir düzende
Var olmak için çabalarken
Birileri yüreğini örseler
Birileri dünyayı yükler omuzuna
Ve YAŞA der sana,
YAŞA!Nasıl yaşarsan yaşa!
Hem de;Yaşamak için sebep yokken!
Bu dünyaya doğmak bile suçken!
İlk aldandığım değil bu,
İlk kez yemedim gerçeğin tokatını,
Çok geçtim bu yollardan çok...
Ölümle son bulacak her şey;
Çektiğime değer mi bütün bunlar!
Kurşunlar vız gelir,Sözler yaralıyor.
Kafamda olmayacak hayaller,
Didinip duruyorum.
Aptal bir idealistim...O kadar...
Uğrunda çırpındığım her şey,Bir anda yıkılıveriyor.
Bazen kimliğimi kaybediyorum,
Kim olduğumu,Nasıl bir hayat sürdüğümü,Bilmiyorum.
Her şey üzerime geliyor,
Boğuluyorum karabasanlarda.
Filmin birinde,Adamın biri söyleniyordu:
<>
Bende sevmiyorum hayatımı;Anlamsız ve amaçsız,
Nereye gittiğimi bilmiyorum.
Ama hala,İnatla yaşama sarılıyorum.
Bir yerlerde bir zaman yakalayacağım gerçeği.
Şimdi;Her ne kadar tükenmiş olsam da,
Yine de söz veriyorum kendime,
Bir günKendi hayatımı da seveceğim...

11 Mayıs 2007 Cuma

Anlamsızlıklar....

Merhaba Hayat;
Dünün bugünden farkını düşünüyorum. Dün dündü bugün bugün. YArın da yarın.... Günler nasıl olduğunu anlamadan geçip duruyor. Bir bardaktan suyun boşalması gibi benimde hayatım su gibi akıyor. Birşeyler yapmalıyım. Suyun akışını durduramam ama akışının yönünü değiştirebilirim. Hayatımın bir anlamı vardı. Yaşamamın bir anlamı. Gelecek ile ilgili hedeflerim. Zaman geçtikte hedeflerimin daha da uzağında kaldığımı görüyorum. Yürüyormuyum yoksa duruyor muyum. Beni durduran nedir? Sanırım bu sorunun cevabını bir süre daha rafa kaldırmalıyım. Şimdi yapmam gerek çok daha önemli işim var. Bu önem öncelikleri birgün bana da gelecek sanırım. En azından gelecek umuduyla yaşıyorum.